AŞK İÇİNDE........
  şiirlerimiz
 
 

KARTANEM

 

Başkasına sakın yağma kartanem,

sadece bana yağ.

Uzaklaşma buralardan,

sonsuza dek bana yağ kar tanem,

sadece bana yağ..

Yavaş yavaş süzülerek yağışını,

ölene kadar izlemek,

içimde serinliğini hissetmek istiyorum.

Benim ol kar tanem.

Bembeyaz saf ve temiz,

kalbime hep böyle yağ.

Seni seviyorum kartanem.

seni inciltmeye sana dokunmaya kıyamam.

Güneşin çıkmasından,

senin yok olmandan korkuyorum.

Dayanamam eriyip başka yerlere yağmana.

Gitmeliyim..

Güneşin doğuşunu engellemeliyim.

sen ellerimde olmazsan;sen benim olmadan;

erimene dayanamam kartanem.

Güneşi engelleyemezsem eğer!

Eriyip bulut olduğunda..

Soğuk diyarlarda,

sakın başkasına yağma,

sadece benimle yağ kartanem.

geliyorum keşfedemediğim o soğuk diyarlara...

seninle yağmaya geliyorum kartanem....


KISMET

 

Balıkçı tekneleri uzaklara açıldı

Hasretleri oltaladılar denizlere

Kısmetlerini alıp geldiler oltalarına

Sen daha gelmedin

Oltamla kaldım tek başıma bu denizlerde

Milyonlarca kısmetin içinde

Seni bekledim sabırla gecelerce

Aşkı tatmanın hevesiyle,

açılmışım okyanusların en ücra köşelerine

Savrulmuşum yüreğimle

Senden uzak

Yolumu bir daha bulamayacağım

ıssız diyarlara

Yapayalnız tek başıma...

 

HAYAT BALIĞI

 

Hayat balığı;

sensiz yaşadığım koyda,

hafızamdan siliniyor güzelliğin..

Günler geçtikçe rüyalarımda,

daha da soluyor hayalin.

Ruhum anlamsızlığa itiyor geceleri.

Hayat balığı;

bir korkum var senin sezemediğin

seni bir gün sakladığım!

şimdide saklandığın koyda bulacaklar.

Elde etmek isteyecek balık avcıları.

Hayata yön veren bedenini,seni yok etmek isteyecekler.

Ya denizlerden koparıp akvaryuma süs,

yada zevk çemberinde dolaştırılan;

ufacık bir halka yapacaklar.

Hayat balığı;

Benim yaşadığım koyda değilsin ki!

Çekip gidiyorsun hep özgürce...

Uzak denizlere kulaç atıyorsun,

bu güçsüz narin bacaklarımla,

ufacık bedenimle sana nasıl yetişmemi bekliyorsun?

Kudretin hırçınlaştırıp,gizemin güzelleştirdiği denizler!!!!

Çagresizliğimi söküp atın bedenimden!

Yardım edin!

Beni terk edip gittiği koydayım.

sürükleyin,bana getirin aşkımı..

Bir daha dönmeyi hiç düşünmediği bu koylara..

HAYAT BALIĞIM;

denizler olmadan sen;

bu ufak yengeç ise,senin olmadığın koyda yaşayamaz...


 

GÖZLERİN

 

gözlerin,

derinlere daldıran gözlerin.

Boğulsam bile;

Hiç nefes almadan bakmak istediğim gözlerin.

Tarifi yok,anlatacak bir söz yok.

Sadece sessizce,konuşmadan.

Milyonlarca yıl bakmaya hasret çekilecek gözlerin.

Sevmeye doyamadığım o gözlerin.

Kusursuz,şevkatle kucak açan o gözlerin.

Aşkların;

Sevgilerin bile tarifsiz kılacagı o gözlerin.

Özledim;

günler geçti göremedim.

Yanıyorum;

gözlerin hasretini bir türlü söndüremedim...

 


 

SEN BİR KERE

 

Beni özlediğini yazmışsın..

Sen bir kere,

ben bir gecede bin kere.

Tez gelmemi istemişsin..

Sen bir kere,

ben her gece.

yanlız kaldığın gecelerde;

belki beni istemiştin.

Ben seni evrenin üstündeki,

en son yıldızın kalbinde,

hasretinle yapayanlızca hep istedim.

 

İSTEDİM

 

Seni öyle sevmişim ki,

zamanı unuttum.

Okadar zaman geçmiş ki..

İstedim gözlerini,

istedim nefesini,

bagrıma basıp,

boşa geçen zamanı ağlamak istedim.

Sevilmek istedim,

ufacık mini minnacık sevilmek.

Baş başa oturup,

beraberce şarkılar söylemek;

Hasreti,hayallerimi unutmak istedim.

İstedim işte anlasana,

istedim HERŞEYİMİ

sende kalan herseyimi..

 

SUS İSTİYORSAN

 

Sus istiyorsan;

Güneşin battığı göllerin kıyısında.

Sade bir gün batımı işte!

Huzur mu bulmaya çalışıyorsun?

Mutluluk hayali kuracak,

ışıkları kapatıp her gece,

ay ve yıldızlara mı yalvaracaksın?

Sus istiyorsan;

kapat gözlerini hisset,

o vazgeçemediğin hasreti hayal et.

Orada işte sadece kendi dünyanda.

sus istiyorsan;

birazda benim dünyam hayallerini süslesin.

Kırmızı nehirler,

gök mavisi ağaçlar,

yemyeşil bir gökyüzü.

Bir ananın sütü gibi ak,

bembeyaz gelinlikle sen

ve...sana dair herşeyini adamış ben.

susalım istiyorsan;

Birazda hayaller bizi hayal etsin


 

KUMTANECİĞİ

 

Okyanusların en dibini,

düşün oradaki en son kum taneciğini.

kurtulmak için yanlızlığından büyük bir beklentisi..

Ne kadar kötü şartlarda olsan bile,

bu kum taneciği kadar çaresiz olsan bile,

yine de seni kurtarırım.

Yanlızlığından,

okyanusların en dibinden,

karanlığından ve çağresizliğinden...


 

GÜNAYDIN

 

Günaydın canım.

Yeni bir gün seni bekliyor.

Belki hüzün,belki de neşeyle.

Bu dünya sensiz olmaz artık,

kabullenmiş seni seneler önce bir kere,

Gözlerini ilk açışın ve haykırışınla..

Günaydın canım.

Çatma kaşlarını öyle hayata ve yaşananlara,

onlar işte senin yaşama nedenin.

vazgeç desem geçer misin sevdiklerinden.

Anandan,babandan,toprağından,

ya da sevdiğin alışkanlıklarından.

İşte bak !!ya...

Günaydın canım sana..

sevdiklerine ve bana.

şu gariplikler dünyasına günaydın.

günaydın güne aydın başlayanlara.

Bütün olumsuzluklara rağmen,

sevebilen,dertlere kin güden

herkeze günaydın

günaydın canım

sana artık gün aydın...

 

 

 

İKİ SEVDALI

 

İki çocuk birbirini seven.

Romanlarda öykülerde saklı aşkları.

sonsuzluk aşklarında..

Sevdaları yalan değil birkere..

Sevmişler birbirlerini belli.

bunlar kim mi?

Biri istanbul öbürü anadolu.

yahşi güçlü heybetli anadolu,

çalımlı,nazik güzel İstanbul.

Bumu sorunları?biri Anadolu biri İstanbul.

Martılar aşklarını seyretmeye doyamaz.

gemileri onlar değil,

gemiler onların aşklarını seyrede gelir giderler.

Deli çocuk bulamadın mı başka sevecek;

dünyanın gözü İstanbul'unda.

Sendemi bulamadın başka sevecek;

eşkiyanın gözü Anadolunda.

Bırakın kavuşsunlar ulan birbirlerine artık.

aşk herşeyden üstün gele;

kıskançlıktan,ırktan,yalandan,iftiradan,inançtan bile..

Adlar herzaman değişe gelsin,

sevdalar yaşansın ve bitsin.

Onlar ayrı olsalar bile beraber sevip yaşıyorlar.

Aşklarının izleri İstanbul boğazının köprülerinde.

onların aşk masalları geldi bu zamana;

dillerden dillere..

 

YAPRAKLAR

 

Bak yine sonbahar geldi.

Ayrılacak mıyız yine..

Yaprakların ağaçlara vedaları gibi,

sararacak mıyız?

Yere düştüğümüzde;

oyun bahçesindeki çocuklar üzerlerimizde mi oynayacak?

Birbirimize yaklaşmak için; rüzgarlarımı bekleyeceğiz?

Rüzgarlarla savrulup gökyüzünde mi buluşacağız?

yoksa..yoksa toprağamı karışacağız?

Çiçeklerle hayat verip,

zamanla o çiçeklermi olacağız?

Yada birlikte solup,beraber mi yok olacağız?

Bunların cevabı için...

Haydi ağaç dallarına...


 

BENİ BIRAKTIĞIN GİBİ KALDIM

 

Beni bıraktığın gibi kaldım.

Seviyorum derdim ya,seni unutamadım.

Bakışlarını,gülüşlerini evet seni özlüyorum.

Ne yazık değil mi?

Beni bıraktığın gibi kaldım..

Tertemiz duygularımla beraber..

Hayat,yaşam değişiyor ama ben değişemiyorum.

Seni unutamıyorum.

Atamıyorum seni kalemimden,duvarlardan

çalışma masamdaki boş ve düşünceli bakışlardan..

Seni mi?

Evet özlüyorum.

Sen istemesen bile ben seni özlüyorum.

Herşey aynı işte..

Beni mi?

Evet beni bıraktığın gibi kaldım....


 

BUNALIM

 

İçimi büyük bir karanlık kapladı.

Sokuluyor kalbime akrep gibi.

Ağlıyor gök yüzü ufak bir çocuk gibi.

Akan damlaları kan,

gürültüler nafile sağır olmuş hayat bir kere.

En güzeli de bu özgürce ağlayabiliyor.

Toprak kızıl ve sert her tarafı acı izlerle kaplı.

Herşey boş geliyor tabiata mutluluk kaybolduğundan beri.

Sessizlik dostum oldu.

Birbirimizi kırmadan yaşayabiliyoruz.

Beni seven bir tek o kaldı.

Her zaman yanımda,her zaman dinleyen.

Cevap veremeden ama suskunluğu ile her şeyi anlatan.

İstemiyorum artık karanlık,bıktım usandım.

İstemiyor beni sessizlik.

Ağlama artık gök yüzü boğuluyorum.

Yeteeerrrr..

Heeyyyy sensizlik deli etti beni.

DÜNYANIN SONU GELSİN

SEN BAŞKASININ OLMADAN.

Kapatıyorum gözlerimi,

sebepli gidiyorum sonsuzluğa,

sensiz olmanın acısıyla,

yorgun,harap olmuş ve bitmiş bir şekilde.

Sensizlikle başbaşa

Sensizliğin diyarına.....


 

KEŞKE

 

Keşke bir dağ kadar yüksek olsam,

sevdiğime kudretlice baksam.

Ağaçlarım gölgesi,

nehirlerim damarları,

sularım kanı,

kaynağım ile de kalbi olurdum.

 

Keşke bir volkan gibi patlasaydım,

lavlarım sevgimin sıcaklığı,

püsküren taşlar ilhamı,

külleri ise ispatı.

 

Keşke bir gök kuşağı olsam,

altındaki hazine sevgimi,

kuşağı bağlılığımı,

o renklerin toplamı ise sevdalımı anlatır.

 

Keşke bir sanatçı olsam,

oyunumu kusursuzca sunardım,

sevgi rolümü iyi oynar,

belkide aşkımın bir oyun olduğunu zannedip ağlamazdım.

 

unutma;

Bir dağ olmasam da senin kalbinim...

Volkan olmasam da sıcacık sana sevgim..

Gökkuşağı olmasam da benim aşkım yedi rengim...

Bir sanatçı olmasam da seni kusursuzca sevdim..

Allah şahit çok sevdim..

Dahada çok seveceğim...

 

TOPRAK GÖZLÜM

 

Karanlık düşlerle dolu gönlüm

bu karanlığa iten beni;

Papatya gibi kokan saçlarıyla,

toprak gözlüm..

 

SEN İLE BEN

 

Seni bana anlatıyor

gecelerimi paylaştığım şarkılar..

Rüyalarımda bulutların üzerinde sen ile ben,

uyandığımda,

odamda senin resmin ve sadece ben...

 

GİBİYİM

 

Kör bir aşık gibiyim,

nereye gittiğini bilmeyen.

Fakir bir dilenci gibiyim,

aşkını sokaklarda dilenen.

Aşka susamış şair gibiyim,

derdini satırlara döken.

Ben bir mecnun gibiyim,

Leylasını ararken ölen....

 

DÖNME DOLAP

 

Ben yukarılarda sevdiğim aşağılarda,

ulaşmak istiyorum olmuyor çaresizim,

çarkın feleğine kalmış herşey.

Bana bakma öyle kalbim sızlıyor,

çaresiz kaldım.

Kanatlarım olsun yarabbim uçup gideceğim.

Dayanamıyorum ayakta duramıyorum artık.

Yukarılardan üzerime içime işleyen bir ışık,

uç kulum dercesine bir gürültü ile.

dön dönebildiğin kadar artık çarkı şaşmış dönme dolap

dön... dön..

yarim artık kollarımda dön..

olamaz hayırrr....

Dönme dolapta daha bir sürü aşık,

hepsi birbirinden ayrı,

çaresiz kalmış bakışlarla çabalamaları boşyere..

Sanki eller kolları bağlanmış,

çılgınca dönüyor çarkı şaşmış dönme dolap.

Hayırrr!!!!!

Çağresizlikten bir aşık daha atlıyor,

bir gül daha soldu.

Çoğalması demek sevenlerin,

deli çarka çomak sokmaktır.

Dönme dolap o zaman durursa,

güller büyüyüp sulanacak,

sevmeyen sevemeyen kalmayacak.

Ayrılan olmaz sakın korkma.

Haydi atla solmadan gülüm sende dönme dolaba.

Çaresiz insan çabalamayandır..

Haydi artık dönme dolaba...


 

KOLLARINA AL BENİ

 

Karanlık bir boşluktayım

hadi ışığım olsana.

Bak kollarım boş kaldı

kollarına alabilir misin beni

yastığını sevdiğin gibi

sevebilir misin beni..



 

NEREDESİN

 

Gözlerim kan ağlıyor neredesin?

Sözlerim duvarlarda tıkalı kalıyor.

Seni hayal ediyorum araba gürültü arasında,

tam seni buluyorum! ama neredesin?

Odamda kalem ve kağıt parçalarım

seni dert yanıyorum boş satırlara

ama nafile hayalin yetmiyor neredesin?

Gözlerini,şaçlarını,ellerini özlüyorum neredesin?

yanımda sigaram ve kibritim,

birşeyler yine eksik bunu biliyorum

çok garip geliyor,

evet yine sen yoksun neredesin?

Gözlerim kan ağlıyor neredesin?

Yeter artık söyle canım neredesin?





 

SENSİZLİK

 

Tıkama kulaklarını haykırışlarıma,

öksüz bıraktın sevgimi buralarda,

sensizlikle mi aç kalacağım yıllarca..

umudumu yitiriyorum ama kaybetmedim..

ses ver haykırış ve yalvarışlarıma,

sigaram bile kederleniyor,

tütüyor rüzgara karşı efkarlı efkarlı,

kesmiyor artık beni sensizliğin dumanı.

çaresiz kaldım.

Mahkum ettin beni sensizliğe.

cezam sende saklı.

sensizliğin hükmü bile acıyor;

hücremdeki inilti ve sensizliğin çığlıklarına..


 

AŞK

 

Koptuk birbirimizden bir hiç yüzünden,

yakalayamadık aşkı.

Bir türlü birleştirmedi kader ikimizi.

Ayrı kafeslerdeki kuşlar gibi,

uzaktan uzağa hoş geldi hep bize aşk.

Buralardan sana söylediğim türküler,

geceleri ninnin oluyor mu ruhuna,

uyanıyor musun geceleri kabuslarıma.

Benim seni hep gördüğüm gibi,

sende beni görüyor musun rüyalarında.

Birgün yakalayacağız o anlamsızlaşan aşkımızı.

şu an ona bile ihtiyacım var.

Bir su gibi,

Bİr anam gibi,

sevdim seni;

bir annenin yeni doğmuş bebeğini

kucağına hasretle basıp kokladığı gibi...

 

GÜLLER YOKLUĞUNA AĞLIYOR

 

Güller yokluğuna ağlıyor

soldu renkleri

yok oluyor kokuları

açmıyor artık tomurcuklar

güller yokluğuna ağlıyor

kapat gözlerini yanlızlığa

aşk bu ne farkeder!

ince düşünmek boşuna

dal gözün kapalı sevdama

aşk bu işte ne farkeder

ağlatma gülleri yokluğunla...


 

KABUS BAHÇESİ

 

bensiz sevebiliyor musun sevdaları?

ellerimi özlemiyor mu ellerin?

artık bir kabus bahçesi oldum

gül yerine kaktüs

papatya yerine sarmaşık

güneş yerine gece oluyor bahçemde

sen gelirsen!!

güller açacak

papatyalar yeşerecek,

güneş hep seninle doğacak gönlümde..


 

KELEBEK

 

İki kelebeğin aşkı gibi çok kısa sürdü canım.

Hakkı mutluluktu oysa yaşananların.

Bir varmış bir yokmuş masalları gibi olduk.

Namlu doğrultulmuş gibi kayıtsız kalma hayata.

Bu yaşata tadamadan beraberce güzellikleri,

havlumu atacaksın sevdiğin insana?

Kömürlenmiş yüreğinde bir kor var elbette.

Biraz daha zorla kanatlarını,

ne olur çırpın..

Çok uzaklarda değil mutluluk,

kalbinin en güzel yerinde,

hala sulamaya devam ettiğin yerde.

Binlerce teşekkürler olsun sana

Herşeyim herşey için....



 

YANLIZLIK

 

Nasılda kayboldun karanlıklarda

helal olsun sana be

çok kolay çektin gittin

gönül pencereni,kapını kapatıp sessizce uzaklaştın.

hiç birşey söylemeden

ne seviyorum,nede bekle beni geleceğim demeden.

ne yapmalı şimdi.

ya başka hayatlara sürüklenirsem!

ya ansızın karşıma çıkarsan

ben ne yaparım söylesene

Allah kahretsin...

cebimde sadece yırtık pırtık bir resmin kaldı

senin gittiğin gibi sessiz ve sakin

mazlum ezik kalmış bana bakıyor

oda gitmeni hazmedememiş gibi

derinden kederli bir şekilde.

ne yapalım kader işte

gelmeni ümit edeceğim artık

salaklık bende değerini bilemedim ki..

insanların kemiksiz dillerine mahkum olduk..

seninde hataların olmadı değil hani..

olsun be katlanırız yokluğuna..

yok yok yok ne diyorum ben be!!!

nasıl katlanırım yokluğuna

ne olur ara beni güzelim

birazcık sesini duyayım yeter

böylemi tükenecektik canım benim herşeyim..

birbirimizi unutmasak yeter

mutlak bir gün bir yerde rastlaşacağız

belki ufak bir sokakta

yada cennette

kim bilir işte herhangi bir yerde...



 

ELVEDA

 

Her zaman dolaştığım sokaklarda

dertli bir ıslık var dudaklarımda.

Sensizliğin yüreğime sapladığı aşk yaralarımla

kan kaybedermiş gibi ilerliyorum şuursuzca

 

 

Seni düşünmem böyle bir daha

elveda dünyanın en güzel kadınına

ne yapacaksın olmayan arkadaşlığı hayatımızda

başaramayız bebeğim arkadaşlığı elveda sana..




 

İSTEK

 

Aşkın lütfunu ver bana göz yaşlarınla

Boşa gitmesin hasretim.

Yabancı kaldım sana,

geçmiş günlerimizi düşledim.

 

Gör ki sensiz nasıl eridim bir mum gibi,

Hz.Ömer gibi olamadı ki adaletli.

Sevemedim bir türlü sabırla seni,

Özletmedi yaşam bir türlü seni

 

Hayat senin canım;sıkmak istemem

Herşeyde özgürsün sev diyemem

Kakahalar atıp sokul usulca gözlerime

Bu gözleri hakettim diyemem

 

İtiraf ediyorum seni çok sevdim

Zamanımız daha var aşkı kaybetmedim

Okyanuslar çok derin kaybolma ürkütüyorsun beni

tamam özgürsün anladık yunuslar gibi

Ama sakın unutma seni sevdiğimi..



 

İNCİLMEYEN YAŞAM

 

Zahmetli bir hayat hikayesi olmayan yüzlere;

anlamsızca bakıyor çökmüş yüz hatları..

İncilmeyen yaşamın içinde savaşı kaybediyor,

kahpe bir karanlığın götürdüğü aşkını bulamayan adam

 

Bir inat topraktan cıkmak istemeyen tohumda,

İncilmeyen yaşama göstermek istemiyor güzelliğini.

Filizlenmiş bir kere sevginin çukurunda

Her güzel görünen onu andıracak kahkahalarla...

 

Acıtamaz artık gönlünü hiçbir şey,

ne kalmış ki acıdan başka gözlerdeki ferde...

Süslenmiş sözlerin yalan fısıltılarından,

gamsızca seni seviyorum diyen dudaklardan,

başka ne kalmış ki..

Ne kalmış ki incilmeyen yaşamdan başka

Ne kalmış ki aşk sokağında...



 

YALNIZLIK ANI

 

Bir matem havası,

ışıkları karartılmış odanın ücra köşesinde

Pişmanlık ve zevkin doruklarında olan dudaklarda bir acı..

Senelerin arzuları istekleri yok olmuş

Ve sade bir hatıra izleri kalmış gözlerde.

Yoksulluğa alışmaya çalışan eller.

Birdaha birleşemeyeceklerinin farkında olmalarının acısıyla

Titriyor...

Bütün sorunlar düşünce ve karmaşalar

İnatla üstüne üstüne geliyor.

Alışmaktan başka çaresi yok yalnızlığa..

Tek başına kalacağının farkında olan bedeniyle doğruluyor...

Tek başına,

hayata,

sessizliğe,

acıya,

hatıralara,

yoksulluğa,

yalnızlığa,

Bir film karesi gibi kahpe dünyaya...


 

AŞK İÇİNDE

 

Ben yandım aşk içinde

sen yanma sakın..

Sana verdiğim gülümü

susuz bırakma ne olur..

bir gün gelir unutursan

o gülü sula ne olur..

Karşındayım günah ve sevaplarımla

saklayamam duygularımı

cezamı çektim fazlası haram bana

sevdin mi?gerisi yalan dünyada

ben yandım aşk içinde

sen yanma sakın...



 

SİNEMA BİLETİ

 

nerede benim sinema biletim.

bir sözün var aşkım unutma,

filmin konusu;

yanlız tek başına yaşayan çocuğun

ansızın hayatına giren kız olsun..

filmde 4 haziran olsun,

filmde çocuğun sahilde alanen bir bank

ama çocuk için dünyada ne kadar önemli bir yer olduğunu

evlenme teklifini yaparken sadece dünyada kendileri varmış gibi

aşkı yaşamaları olsun.

çocuğun parasını denkleştirip,

kavga gürültü yaparak aldığı tek taş yüzük olsun.

bunu aşkına verirken hayatın ne kadar anlamlı ,

sanki dünya onlara var olduğu anlar olsun...

nerede benim sinema biletim.

seni bekliyorum sözünü

seni aynı salonun önünde bekliyorum...

bu mükemmel filmin galasını izlemek için bekliyorum...

 
  Bugün 1 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!



HERŞEY SENİN İÇİN SEDEN'İM

 
 






Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol